Çöpe atılan besin atıkları birikiyor ve yakılıyor, bu da doğal olarak kirlilik yaratıyor. Besin atıklarının dönüştürülerek tekrar kazanılması bu tür kirlilikleri ve kötü kokuları en başından önlüyor. Kompost hale getirilen besin atıkları, toprağın pH seviyesini düzenlemede çok önemli bir etki yaratıyor. Böylece bitkilerin beslenmesi ve daha sağlıklı olması için doğal bir süreç izlemiş oluyoruz. Toprağın yapısı zenginleşir, nitelikli madde miktarı artar ve toprağın nefes alması sağlanır. Bu da toprak canlılarının daha rahat hareketi demektir. Aynı zamanda bitki kökleri kolaylıkla potasyum alabilir hale gelir. Ağır metallerin kirlettiği toprakların kompost sayesinde iyileşmesive toksinlerin nötralize edilmesi sağlanır. Kompostun topraktaki fazla suyu emerek az yağışlı veya yağışın hiç olmadığı dönemlerde nemi koruduğu ve buharlaşmayı da azalttığı bilinmektedir. Fazla suyun emilimi aynı zamanda erozyonun engellenmesi açısından oldukça önemlidir. Kompost, bitkilerin hızla büyümesini ve güçlenmesini sağlar. Bu sırada bitki için yeterli ve bitkinin alabileceği formda bir besin sağlandığı için, bitki daha nitelikli hale gelir, bu şartlarda bitki besin deposu özelliği taşır da diyebiliriz. Daha büyük ölçeklerde kompost üretimi ile su kaynakları ve hava kirliliği önlenebilir.
Bu kompostta kültür solucanı olarak yetiştirilmiş, Kırmızı Kaliforniya Solucanı olarak da bilinen özel bir solucan türü kullanılır. Özelliği daha doğurgan, küçük ve hareket kabiliyeti yüksek olmasıdır.
Yaprak, sebze atıkları, ince ağaç dallarının biriktirilmesiyle oluşur. Diğer kompost çeşitlerine göre daha fazla zamanda oluşur.
İklime göre değişkenlik göstermekle birlikte yaklaşık 3 haftada oluşabilir. Toprağın hızlı bir şekilde iyileşmesi gerektiği durumlarda sıkça uygulanan bir yöntemdir.